Her annenin hayattaki en büyük hedeflerinden, en çok istediği şeylerden bir tanesi çocuğunun mutlu olmasıdır. Yani mutlu bir çocuk yetiştirebilmektir. Bu yüzden çocuğu mutlu olsun diye elinden ne geliyorsa yapar, bütün olanaklarını kullanır, eskilerin tabiriyle bu uğurda çocuğu için saçlarını süpürge eder.
Ne gerekiyorsa, onu mutlu eden neyse onu arar ve yapmak için çabalar. Aslında bir annenin çocuğunu mutlu edebilmesi için yapması gereken en temel şey kendisini mutlu etmektir. Çünkü anne ne kadar mutluysa çocuk da o kadar mutludur. Yani mutlu anne mutlu çocuk demektir.
“Anne Olduktan Sonra Kendimi Unuttum”
Anne olmak, kadın olmanın bir parçasıdır, hatta en önemli parçalarından bir tanesidir. Ancak annelik, kadınlığın bütünü değildir. Bir kadın, anne olduktan sonra da kadın olmaya devam eder. Ancak bunu fark etmek bazen uzun zaman alır. Geçen bu zamanın sonunda “Anne olduktan sonra kendimi unuttum.”, “Eskiden kimdim, neyi severdim, neyden mutlu olurdum hatırlamıyorum.” gibi sözler söylenmeye başlanır. Bu gibi sözler annelerin kendilerini ifade ederken bir taraftan da suçluluk duymalarına neden olur. Çünkü artık anne olmuşlardır ve kendilerini düşünmeleri bencilce bir davranıştır. Peki bu düşünce ne kadar doğru?
Bir annenin mutluluğunun en büyük kaynağı çocuğudur. Ancak mutlu olmanın tek kaynağı çocuğu değildir, olmamalıdır da. Çünkü o, en başta bir kadın ve insandır. Bu nedenle annelik rolünün dışında da beslenmesi gereken yönleri vardır. Bunların göz ardı edilmesi bazı şeylerin eksik kalmasına neden olur ve bu eksiklik bir süre sonra mutsuzluğa yol açar. Bir kişinin mutlu olması için bütün ihtiyaçlarının biraz da olsa karşılanabiliyor olması gerekir.
Mutlu İnsan Mutlu Anne
Mutlu biri demek her saniye etrafına gülücükler saçan, yüksek enerjisiyle etrafına pozitif enerji gönderen kişi demek değildir. Mutlu biri kendisini seven, kendisine değer veren, şefkat gösteren ve birey olabilen kişidir. Mutlu olan biri çevresini de mutlu eder. Bu durum anneler için de geçerlidir.
Bir anne kendisini sevdiği zaman içi sevgi dolu olur. Çocuğunu sevmenin ötesinde onu sevgiyle sarıp sarmalar. Çünkü kendisinin de çevresi sevgiyle sarılmıştır, sevginin ne olduğunu çok iyi biliyordur. Kendisini sevebildiği için başkasını da nasıl seveceğini çok iyi bilir. Çocuk da bunu çok net bir şekilde hisseder ve alır. Sevildiğini hisseden çocuk, kendisini sevilebilen biri olarak görür. Sonuçta o da kendisini sever.
Kendisine değer veren bir anne, kendi ihtiyaçlarını görebilen biridir. Bu ihtiyaçlarının farkında olan ve nasıl karşılayacağını bilen kişidir. Kendi ihtiyaçlarını gören, onları göz ardı etmeyen bir anne, çocuğunun ihtiyaçlarını da görür, onları nasıl karşılaması gerektiğini, nasıl tamamlayacağını bilir. Çünkü ihtiyaçlarının farkındadır. Çünkü en başta kendisinden biliyordur bu ihtiyaçları. Bu sayede bunlar gözden kaçmaz. Sadece fiziksel ihtiyaçlar değil, duygusal ihtiyaçlar da aynı şekilde karşılanır.
Kendisine şefkat gösterebilen anne, sadece doğru ya da yanlışların olmadığını bilir. Hataların olabileceğini, en önemlisi affetmeyi bilir. Bunu bazen en zor olabilen kişide, kendisinde başarabilen anne, çocuğuna da şefkat besler. Çocuğunu da hatalarıyla kabul eder, hata yapmasına izin verir. Kendisini hatalarıyla kabul edebilen bir annenin varlığı çocuk için en büyük mutluluklardan birisidir.
Kendi başına birey olabilen bir anne, kendisini herkesten ayrı bir şekilde var edebilir. Kendisine yetebilen, zorluklarla nasıl başa çıkabileceğini, duygularını nasıl kontrol edebileceğini bilen anne, çocuğuna da aynı şeyi yapabilmesi için alan sağlar. Çocuğunun da kendi istekleri, kendi ihtiyaçları, tercihleri olduğunu bilir ve buna göre hareket eder. Çocuğunun kendisini birey olarak var edebilmesine, kendisine yetebilen biri olmasına olanak tanır, çocuğuna saygı gösterir. Annesi tarafından saygı gösterildiğini gören bir çocuk da kendisine aynı şekilde yaklaşır.
Mutlu Anne Mutlu Çocuk
Bir anne mutlu olduğunda çocuğu da aynı şeyleri hisseder. Çünkü çocuklar, annelerinin surat ifadelerini okuma konusunda ustadırlar ve okumakla kalmaz kendileri de ona göre ruh haline bürünürler. İster 10 aylık olsun ister 9 yaşında, çocuklar dünyayı ebeveynleri aracılığıyla, onların gözünden algılar ve bu doğrultuda dünyayla ilişki kurarlar. Eğer anne dünyayı mutlu olunabilen bir yer olarak görürse çocuk da aynı şekilde görecektir.
En önemlisi unutmamak gerekir ki bir çocuk mükemmel, kusursuz anneyi aramaz, onu seven, ona değer veren ve şefkat gösteren anne ister. Bu ihtiyaçları karşılandığı zaman zaten annesi onun için kusursuzdur.
Unutulmaması gereken bir diğer konu da; bir annenin mutluluğu aynı zamanda babanın da mutluluğu ve onunla olan ilişkisine de bağlıdır. Yazımızda genel itibariyle anneye odaklanılsa da çocukların mutluluğu için babaların mutluluğunu göz ardı etmemek gerekir. Çünkü çocuğun mutluluğu anne kadar babanın da mutluluğuna bağlıdır.