Çalışan Annenin Sık Yaşadığı Problemler

Çalışan Annenin Sık Yaşadığı Problemler

Çalışan anneler, öncelikle iş yerinde bazı problemlerle karşılaşmaktadırlar. Bir kadın anne olduğunda, ister istemez iş ortamında da çocuğuyla ilgili şeyleri düşünmek zorundadır. Bazen bu konuyla ilgili telefon görüşmeleri yapmak durumundadır. Bu kimi zaman iş yerinde sorunlara sebep olabilir. Oysa bu bir hak olmalıdır.

Diğer yandan evde çocukla zaman ayarlaması sorunu he zaman olmaktadır. Anne kapıdan girdiği an çocuğun bir takım talepleri başlar. Oyun oynamak ister, günlük hayatıyla ilgili bir şeyleri anlatmak ister.

Büyük bir yorgunlukla eve gelen kadın, hem çocuğunu sevmek ve ilgilenmek istiyor, hem onun ihtiyaçlarını hem de evle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak ister, hem de eşiyle ilgili sorumlulukları yerine getirmesi gerekir. Bütün bunlar kadın için büyük bir yük demektir. Burada eşin de desteği çok önemlidir. Eşin desteğiyle kadınlar daha az sorun yaşamaktadırlar. Ama geleneksel bir aile tipiyse, bu durumda hem kadının psikolojisi, hem çocuğuyla ilişkisi hem de iş performansı olumsuz etkilenmektedir.

ÇALIŞAN ANNELERİN EN SIK YAPTIĞI HATALAR NELERDİR?

Çalışan anneler, çocuklarıyla yeterince vakti geçiremiyor olmanın yarattığı vicdan azabıyla, çocuklarına özellikle küçük yaşlarda gereğinden fazla bebek gibi davranabilmektedirler.

Bebeklerin neredeyse doğumdan itibaren kendi yataklarında yatmalarını, onların gelişimi için çok önemli bulmaktayız. Oysa bütün gün bebeğinden ayrı zaman geçiren bir kadın hem onu özlemiş olmanın yarattığı duyguyla, hem de yeterince zaman geçiremiyorum duygusuyla bebeğiyle aynı yatakta yatmayı tercih etmektedir. Bu emzirme döneminde normal karşılanabilirken, bu dönem bittikten sonra yatmanın çocuk üzerinde olumsuz sonuçlar yarattığını bilmekteyiz.

Bir başka konu da, çocukların 3 yaşına kadar benmerkezci özellikleri oldukları bilinmektedir. 3 yaşından sonra da beklemeyi ve ihtiyaçları biraz daha ertelemeyi öğrenmektedirler. Dolayısıyla o yaştan sonra ihtiyaçlarını ertelemeleri son derece önemlidir. Oysa çalışan anneler, her istediklerini yapma tavrında olabilmektedir. Bu tavır, çocukların engellenme duygusuyla baş etmelerini çok geciktirmektedir. Bir sosyal grubun içerisinde rahat etmelerini, olumsuz duyguları öğrenmelerini ertelemektedir. Çocuklar bu yaşlarda öğrenmeye başlamalıdırlar.

ÇALIŞAN ANNE İŞE GİTMESİ GEREKTİĞİNİ ÇOCUĞA NASIL AÇIKLAMALIDIR?

İşe gitme, annenin hayatında doğal bir parça olduğunda bunu açıklamakta çok zor olmaz. Anne ya da baba işe giderken, kapıda çocukla vedalaşmaktan bazen kaçınmaktadır. Çocuk içeride oyalanırken gizlice kaçabilir. Bu yapılacak en büyük hatalardan bir tanesidir.

Bunun yerine her seferinde çocukla vedalaşarak tatlı bir ayrılık yaşamak daha doğrudur. İşe gitmeyi sevdiğini, çalışmaktan hoşlandığını çocuğuna söylemesi çok önemlidir. İş gitmenin sevildiğini söylemek, çocuğa güvence vermektedir. O zaman çocuk kendi sosyal ilişkilerini kurabilir, günün bütün zamanlarında annenin mutsuz olduğunu düşünmez.

Bütün gün annenin aklından çocuk çıkmıyorsa, bütün gün de çocuğun aklından anne çıkmayacak demektir. O zaman çocuğun başka bir ortamda rahat ve güvenle kendini geliştirmesi mümkün olmayacaktır. O yüzden işe gitmenin annenin hayatının bir parçası olduğunu vurgulamak çok önemlidir.

Aynı şekilde anne ve babanın çocuktan ayrı zamanlarda, baş başa evin dışına çıkmalarını da bu şekilde anlatmak çok önemlidir.

ÇALIŞAN ANNELER ÇOCUKLARIYLA NASIL KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMELİDİR?

Çalışan annelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeleri daha kolaydır. Çünkü daha kaliteli bir zaman planlaması yapılabilir. Haftasonları daha iyi planlanabilir.

Kaliteli zaman, çocuğun ihtiyacına uygun aktivitelerin, çocukla beraber keyif alınarak yapılmasıdır. Burada da çocuğun yaşı çok önemlidir. Oyuncak seçimi ve oyun seçimi çok önemlidir, çünkü çocuğa ulaşmanın en güzel yolu onunla oyun oynamaktır. Kendi ihtiyaç ve isteklerini anlatması, mutlu olması, eğlenmesi ve deşarj olması için oyun çok yararlıdır.

Oyun oynama bilinmiyorsa, çocuğa bırakılmalı ve ona eşlik edilmelidir. Her yaşa ait farklı oyuncaklar ve farklı ihtiyaçlar vardır. O yaşa ait gelişim özelliklerini bilmek çok önemlidir. İnternet bize çok büyük yarar sağlamaktadır. Anaokula giden çocuklar için okulda öğretmenlerinden öğrenmek faydalı olur.

Oyunun dışında, çocuğun temel ihtiyaçlarının da anne baba eşliğinde karşılanması çok önemlidir. Anne eve geldiğinde ihtiyaçlarını bakıcı yapması kötü bir durumdur.

ÇALIŞAN ANNELER BAKICI SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİDİR?

Bakıcı seçmek oldukça zor bir konudur. Çünkü biraz ekonomik koşullarla ilgilidir. Daha iyi özelliklere sahip birini aradığınızda, ister istemez daha yüksek bir ücret ödemeniz gerekir. Türkiye’de de çalışan kadınlara bakıldığında, çok büyük bir kısmı fazla ücretle de çalışmamaktadır. Dolayısıyla biraz daha az paraya bakıcı bulmak durumundadır. Bu da arzu edilen tipte bakıcıyı bulmakta zorlaştırır.

Özellikle bebeklik döneminde, temiz, ruhsal olarak sağlıklı ve mutlu, kendi hayatıyla ilgili doyumu olan ve kendiyle barışık, şefkatli ve sabırlı birinin bebeğe bakması yeterlidir. Zaten bir bakıcının var olması demek anneyi ortadan kaldırmaz. O yüzden de annenin olmadığı zamanlarda en önemli şey, çocuğa temiz ve sağlıklı bir şekilde bakım vermektir.

Kendi çocuğunu büyütmüş biri, bize ipucu verebilir. Bakıcı kadının kendi çocuklarıyla ilişkilerini görmek önemlidir. Eğer kendi çocuğunu sağlıklı bir şekilde büyütmüşse, şevkatli ve sakin bir ses tonuyla konuşuyorsa, çocuk bakımını biliyorsa rahatlıkla bebeğimizi emanet edebileceğimizi düşünüyorum.

ÇALIŞAN ANNELER HİSSETTİKLERİ SUÇLULUK DUYGUSUNDAN NASIL KURTULUR?

Suçluluk duygusundan kurtulmak oldukça zordur. Çünkü etrafımızda gördüğümüz her şey, bizde bir şeyleri eksik yapıyor hissi uyandırır. O yüzden de bu duyguyla baş etmek gerçekten zordur.

Ama çocuklar ufak tefek hatalarla çok büyük zorluklar yaşamaz. Ancak çok büyük travmalar olması gerekir. Hatta küçük travmaların, çocukların gelişimi için önemli olduğunu ve öğretici olduğunu düşünmekteyim. O yüzden mükemmel anne olmamak gerekir, çocuğumuz da buna göre davranmayı öğrenecektir.

Hem ekonomik hem de sosyal anlamda çalışmak bir ihtiyaçtır. Bu nedenle, bizim olmadığımız zamanlarda çocuğumuz güvenli ellerdeyse, bu çocuk için bir zorluk yok demektir. Onunla birlikte olduğumuz zamanlarda elimizden geldiğince iyi vakit geçirebilirsek, çocuğumuzun iyi ve mutlu olduğunu görebiliyorsak, onunla zaman geçirmekten mutluysak çok da fazla sorun yok demektir.

Burada babayı devreye sokmak ve onun da destek olması çok önemlidir. Ama bu duygu çok ağır ise, profesyonel yardım almakta yarar vardır.

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir