Çocuğunuz sürekli olarak inatçı davranıyor ve sizi bilinçli şekilde yok mu sayıyor? Öncelikli olarak bu davranışın bir davranış bozukluğu olup olmadığını belirlemek gerek.
Çocuğunuzun size bilinçli olarak karşı geldiği zamanlar oldu mu? Okuldan belirli aralıklarla çocuğunuz uygun olmayan davranışlar içine girdiğine ilişkin şikayetler alıyor musunuz? Zaman zaman ona sesinizi yükselttiğiniz ve sonrasında pişmanlık duyacağınız sözler söylediğiniz oluyor mu?
Bunları önlemek için önce çocuğunuzun davranışını anlamanız gerekli. Davranış biçimi diğer insanlarla iletişim kurmanın bir yoludur. Bu davranış sizin dikkatinizi çekmek için de yapılabilir ya da doğrudan bir atıştırmalık istemek için de olabilir. Hatta siz telefonla konuşurken bile bu davranışlarla karşılaştığınız olmuştur. Çocuğunuzun davranışları aynı zamanda, hoşlanmadığı şeyleri saklamak ya da eğlenmediği şeyleri yapmamak için de değişebilir.
Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun davranışlarıyla size neler anlatmak istediğinizi düşünebilirsiniz. Ancak onu ne kadar tanırsanız tanıyın, zaman zaman verdiği mesajlar çok da net olmayabilir.
Hayal kırıklığı yaratan davranışları yönetme stratejileri ne olmalı?
Talimatları dinlemek:
Eğer çocuğunu talimatları dinlemiyor, kendisinden isteneni yapmıyorsa, onun inatçı olduğunu ya da sizi bilinçli şekilde yok saydığına inanmak işin kolay yoludur. Ancak bu davranışı, talimatları hatırlama ya da anlama konusunda yaşadığı sorunları saklamak için olabilir. Belki de onunla çok konuşuyor ve anlayabileceğinden çok daha fazla sorumluluk yüklüyor olabilirsiniz. Bazı stratejiler ona yardımcı olabilir;
– Ona talimat vermeden önce dikkatini çekin ve göz teması kurun.
– Ondan neyi yapmasını istediğinizi gösterin.
– Hatırlamasını sağlamak için resimli bir tablo hazırlayın. Verdiğiniz talimatı anlatmasını ve başlamadan önce ne yapmasını beklediğinizi göstermesini sağlayın.
– Ona bir çeşit konferans vermeyi azaltın ya da bırakın.
Ev ödevi sorununu çözmek:
Eğer çocuğunuz son dakikaya kadar ödevini yapmaya başlamıyorsa, sorumsuz ya da tembel olduğunu düşünebilirsiniz. Ama belki de ödeve nasıl başlayacağını bilmiyordur. Belki zaman kavramıyla ilgili sorunu vardır ya da yaptığı şeyin ne zaman iyi olacağına karar veremiyordur. Bazı çocuklar “bitirme zamanını”, projeye başlanması gereken zaman olarak algılarlar.
Bazı stratejiler, ev ödevi konusundaki hayal kırıklığını azaltabilir;
– Başlamadan önce kalite ve miktar konusunda kendisine bir hedef koymasını sağlayın.
– Ev ödevine başladığında, kendisinden ne beklendiğini netleştirin.
– Ev ödevinin ne kadar zaman alacağını anlayabilmesi için belirli bir süre ayarlayın.
– Günlü, haftalık ya da aylık planlamalar yapmasını öğretin. Böylelikle ödevlerini ve ne zaman tamamlaması gerektiğini planlayabilir.
– Uzun zaman alacak görevleri, küçük parçalar halinde bölmesine yardımcı olun. Böylece son anda yapacak daha az şeyi kalacaktır.
Sakin ya da uslu oturamamak:
Eğer çocuğunuz bir şeyleri yaparken sakin duramıyorsa, zor bir çocuk olduğunu düşünmek kolay. Ancak belki de fiziksel olarak kardeşlerinden daha fazla hareket etmek ihtiyacı duyuyordur. Çünkü onun karakteri böyledir.
Bazı stratejiler tabii ki buna yardımcı olabilir;
– Öncelikle masa ve sandalyesinin yüksekliğinin onun için uygun olduğundan emin olun. Örneğin ödevini yaparken ayakları yere tam basmalı ve yazdığı kol, masa tarafından desteklenmeli.
– Gerekli her şeyin yanında olduğundan emin olun, böylece ihtiyacı olanları almak için oturup kalkmasını ve dikkatinin dağılmasını engellemiş olursunuz.
– Neyi, ne zaman yapması gerektiğini bildiğinden emin olun.
– Arada hareket etmesini sağlayacak imkanlar yaratın. Örneğin çalışmalarının arasında kalkıp bir bardak su içsin ya da ödevini bitirdiğinde size göstermek için yanınıza gelsin.
Kendi başına çalışmak:
Eğer siz yanında olmadan hiçbir şeyi yapmıyorsa, sizin ilginizi çekmek istediğini düşünmek kolay bir yöntem. Ama belki kendinden emin değildir ve bir hata yapmak istemiyordur. Belki de odaklanmak için biraz yardıma ihtiyacı vardır. Onun kendine güvenini ve bağımsızlığını artıracak bazı stratejiler var tabii ki;
– Yapacağı şeye başlamadan önce neyin kolay, neyin zor geldiğini sorun.
– İlk cümleyi ya da ilk problemi örnek olması için birlikte yapın.
– Bir sonraki cümleyi yazması ya da problemi çözmesini izleyin ve anladığından emin olun.
– Çalışmalarını düzenli aralıklarla kontrol edin.
Birlikte konuşma:
Hayatınızda olan diğer etkenler nedeniyle, çocuğunuzun “huysuz” davranışlarıyla başa çıkamayacağınızı düşündüğünüz anlar olabilir. İşte o zamanlar en sakin kalmanız gereken ve güç savaşından uzak durmanız gereken zamanlardır. İşte bazı ipuçları;
– Konuşmak için uzun bir zaman ayırın ve çocuğunuz hissettiklerini anlatmasına izin verin.
– Ona “Neden böyle davranıyorsun?” diye sormak yerine, “Neler oluyor?” diye sorun.
– Ona yapacağını tamamlamaması halinde kaybedeceğinden çok, sorumluluğunu yerine getirmesi halinde kazanacağı ödülü anlatın.
– İkinizin de üzerinde anlaşmaya vardığı ve bir sonraki sefer ona yardımcı olabilecek bir-iki fikri yazın ve gerektiğinde kolaylıkla ulaşabileceği bir yere koyun.
Aslında sorun çözümleri ile duyguları birbirine karıştırmamanız gerekiyor. Eğer sinirler gerilirse, bir süre ara vermeyi deneyin ancak devam etmek için başka bir zaman belirleyin. Çocuğunuzu bu sürece ne kadar çok dahil ederseniz, gelecekteki başarısı için gerekli olan yetenekleri ona kazandırmış olacaksınız.