Çalışan Annelerin Hayata Eşe İşe Hobilere Aynı Anda Yetişmesi Mümkün mü?

Çalışan Annelerin Hayata Eşe İşe Hobilere Aynı Anda Yetişmesi Mümkün mü?

Hayata yetişmek, bir şey kaçırıyorum duygusundan gelir. Çalışan annenin dengesi her iki rolünde de istediği hayatı inşa etmekten geçiyor.

Her konuda mükemmel olmak zorunda değiliz. Üreten, katkı sunan, bunları yaparken de kendinden ödün vermeden yaşamın içinde kalan özgün, özgür ve özgüvenli kadınlar….

ÇALIŞAN ANNELER İÇİN KALİTELİ ZAMAN NE ANLAMA GELİR?

Kaliteli zaman gerek işinde gerek özelinde geçirdiğin her anın içinde kendin olarak var olabilmen demektir. Çalışan anne deyim yerindeyse ‘yarım akıllı’dır. Aklının bir tarafı çocuklarında veya evdeki işlerin nasıl yürüdüğündedir. Planlanması gerekenler listesi zihninde dönüp durur. Bu listedeki yapılacakları düşünürken iş hayatında gerçek ben’i bulamaması veya ev ortamına iş taşımasıyla sık karşılaşırız. Çocukla geçirilen kaliteli zaman, onun yaşamında annenin kendi özgünlüğünle var olabilmesinden geçiyor.

“Çocuğum oyun düşkünü, tüm gece oynuyoruz. Ben o oyunu hiç sevmiyorum ve çok sıkılıyorum. Gece sonuna doğru oyunu bırakamadığı için bağırıyorum. En son da vicdan yapıyorum, çok mutsuzum” diyen danışanlarım çok oldu. Bu ve bunun gibi vakalara baktığımda anneyi gerçek anlamda o ortamda göremiyorum. Oysa çocuğuyla birlikte olduğu zamanlarda kendi olmayı başaran anneler, hem çocuğunun hem de kendinin zevk aldığı oyunlar yaratmaya çabalıyor ve zaman geçiriyor. Kaliteli zaman, içinde sadece ilgili kişilerin olduğu, farklı iletişim araçlarının olmadığı, yüz yüze geçirilen, sıcak bir ortamdır.

ÇALIŞAN ANNELERİN HER ŞEYE YETİŞMESİ ŞART MI?

Bu soruyu okurken alt mesaj olarak ‘çalışan anneler her şeye yetişemez’ vurgusu hissettim. Burada her şeyin ne olduğu önemli! “Her şeye yetişmem gerekir” şeklinde bir kalıbınız varsa kendinizi hep eksik hissedersiniz. Çalışan anneleri bir kenara bırakın insanoğlunun her şeye yetişebildiği bir dünya ben henüz görmedim. Her şey kavramı yerine çalışan annenin istediği ve hayal ettiği yaşamla ihtiyaçları arasında geçirilen zamanı ele alabiliriz. Bu zaman diliminde her zaman, “acil ve öncelik matrisi” çalışmalı. Önceliğimize gelen ve acil olan konular arasında çok sıkışıyoruz. Sürekli çözüm bulmaya ve çözüm sürecinde plan yapmaya çalışıyoruz. Bu süreç üst üste geldiğinde yorucu olabiliyor. Bununla birlikte bu süreç bizi hep geliştiriyor.

Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir