Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, “Yapılan bilimsel çalışmaya göre, erken ergenlik döneminde tüketilen asitli ve gazlı içeceklerin, katkı maddeli meyve sularının ciddi rahatsızlıklara yol açabileceği kanıtlandı.” dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vefik Arıca, yapılan bilimsel bir çalışmaya göre, 11-16 yaş aralığında tüketilen asitli ve gazlı içeceklerin, katkı maddeli meyve sularının ciddi tehlikeli rahatsızlıklara yol açabileceğinin kanıtlandığını belirterek, “Bu içecekleri sık tüketen erken ergenlik dönemindeki kişilerin sonraki yıllarda tedaviye dirençli agresif davranışlarda bulunmaya eğimli olabileceği konusunda uyarılarda bulunuluyor.” dedi.
Prof. Dr. Arıca, AA muhabirine, Kaliforniya ile Texas üniversitelerinin ortak çalışmasıyla yapılan bir araştırmanın sonuçları hakkında bilgi verdi.
Vefik Arıca, ergenlik (adölesan) döneminin en basit tanımıyla çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olduğunu, bu süreç içinde kazanılan özelliklerin, bireyin nasıl bir erişkin olacağını belirlediğini aktardı.
Bu dönemde hem fiziksel ve cinsel hem de psikolojik değişim ve gelişme gözlendiğini ifade eden Arıca, ergenlik döneminde agresifleşme ve davranış bozukluklarının doğru yöntemlerle erken müdahaleler gerektirdiğini belirtti.
Prof. Dr. Arıca, yapılan araştırmanın erken ergenlik döneminde sık tüketilen asitli, gazlı ve katkı maddeli meyve sularının zararlarına dikkat çekildiğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Kaliforniya ve Texas üniversiteleri ortak çalışmasıyla 5 bin 147 gençte yapılan bilimsel bir çalışmaya göre, erken ergenlik döneminde yani, 11-16 yaş aralığında tüketilen asitli ve gazlı içeceklerin, katkı maddeli meyve sularının ciddi tehlikeli rahatsızlıklara yol açabileceği kanıtlandı. Bu içecekleri sık tüketen erken ergenlik dönemindeki kişilerin sonraki yıllarda tedaviye dirençli agresif davranışlarda bulunmaya eğimli olabileceği konusunda uyarılarda bulunuluyor. Erken ergenlik döneminde başlayan agresif davranış sorunlarının gelişiminden, tüketilen asitli ve gazlı içeceklerin, katkı maddeli meyve suları sorumlu tutulmakla beraber, agresif davranış bozukluğu uygun müdahaleler ile tedavi edilmediği takdirde bu çocukların çoğu erişkinlik dönemlerinde gelişen antisosyal davranışlar nedeniyle kendisi, yakın çevresi ve içinde yaşadığı toplum için potansiyel tehdit oluşturabilir.”
“Omega-3, davranış bozukluklarında anlamlı düşüş sağlıyor”
Prof. Dr. Vefik Arıca, çocukluk ve erken ergenlik döneminde asitli içecekler ve hazır meyve sularının, şekerlemeler ve boyalı besinlerin, beyaz şeker boya ilave edilmiş süt ve süt ürünlerinin, cips gibi atıştırmalıkların, konservelerin, hazır çorba ve baharat karışımlarının, sucuk, salam, sosis gibi tüm koruyucu ve katkı maddesi içeren yiyeceklerin fazla tüketiminden kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
“Ayrıca kafein içeren içeceklerden de uzak durulmalıdır. Sağlık için gerekli tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli tüketim yapılmalıdır. Erken ergenlik dönemindeki bireyler, haftada 2 kez balık tüketimine özen göstermeli. Ayrıca özellikle yağlı balıklarda bulunan omega-3 davranış bozukluklarında anlamlı düşüşler meydana getirmektedir. Yapılan araştırmalarda ergenlik çağında günlük diyetlere çinko ve demir mineralleri eklenmesinin agresif davranışlarda olumlu değişiklikler sağladığı görülmüştür. Besin koruyucu ve renklendiricilerin diyetten çıkarılmasıyla davranış bozukluklarında önemli azalmalar olduğu gözlenmiştir. Erken ergenlik döneminde çikolata, şeker ve kafeinli besinler insülin ve buna bağlı olarak adrenalinin salınımını artırdığından, bu tür gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır.”