Ergenler için de bu dönem ani ruh değişiklikleri ve anlaşılmadıklarını en çok hissettikleri dönemlerden biridir. İki tarafın böyle düşündüğü bir ortamda anlaşmazlıklar da sıklıkla yaşanabiliyor.
Ergenlik dönemi hayatın dramatik ama önemli değişikliklerin dönüm noktalarından biridir. Bu yüzden ebeveynler bu dönemde çocuklarına daha fazla destek olmalı ve keskin davranışlardan kaçınmalıdır. Peki, Ergenlik döneminde ebeveyn tutumu nasıl olmalıdır?
Ergenlik döneminde meydana gelen fizyolojik değişimlerin yanı sıra yaşanan psikolojik değişimler, ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişimi etkilemektedir. Peki, ergenlik döneminde ebeveyn tutumu nasıl olmalıdır? Sinirli ergenlere nasıl davranılmalı? Uzman Pedagog Zeynep Şimşek, ergenlik dönemi ilgili ebeveynleri bilgilendirdi.
Ergenlik dönemi ne zaman başlar, ne şekilde gelişir?
Ergenlik dönemi bireyin fizyolojik, psikolojik ve duygusal değişikliklerinin yoğun olduğu, çocukluk ile yetişkinlik arasında yer alan ve diğer dönemler gibi kendine özgü süreci olan bir dönemdir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere kişilik anlamında da çocuklukla yetişkinlik arasında kalan ve kavramsal olarak da kargaşaya neden olan bir dönemdir.
Dünya sağlık örgütü 10-19 yaş grubunu “ergen”, 19-25 yaş grubunu genç yetişkinlik dönemi olarak belirlemiştir.2 yaş itibari ile başlayan benlik gelişiminin ikinci perdesi de ergenlik dönemidir. Bireyin daha özgür ve bağımsız olmak istediği bu dönemde aynı zamanda anlaşılma ihtiyacı çok yüksek bir derecededir. Bu noktada ebeveynlerin, bu durumu anlamaları için bu dönemin özelliklerini çok iyi bilmeleri gerekmektedir. Bu dönemde gencin ve ebeveynin kenetlenmeleri gerekirken daha çok ayrıştıkları ve çatışmaların daha yoğun olduğu görülebilir.
Anlaşılmadığını düşünen genç, akranlarıyla daha çok zaman geçirmeye, duygusal yoksunluğu, kötü ortam ve alışkanlıklarla tamamlama eğilimi gösterebilir.
Ergenlik döneminde gence nasıl davranılmalıdır?
Ebeveynlerin çok özenli ve dikkatli olması gereken durumları adım adım belirtelim. Ebeveynler davranışlarında tutarlı olmalıdır. Bazı durumlarda “sen daha çocuksun” derken, bazı durumlarda da “sen büyüdün” gibi birbiriyle çelişen ifadeler kullanmamalıdır. Ebeveyn, anlık durumlara göre gence ikircikli mesajlar vermemelidir. Çünkü buna maruz kalan genç, çocuk olmak ve genç olmak arasındaki farklı anlamakta zorlanabilir.
Ebeveynler çocuklarıyla arkadaş olmayı amaçlarlar. Aslında bu doğru bir yol değildir. Çocuklarının birçok arkadaşı vardır ama ebeveynleri tektir. Dolayısıyla buradaki hedef, çocuklarının hayatında doğru rol model olmak, bunun yanında iyi bir dinleyici de olmaktır.
Ebeveynler özel alana saygı göstermeli
Ebeveynler, kendi özel alanları konusunda çocuklarından saygı beklerken, onun da özel alanına saygı göstermelidir. Kapı çalmadan odasına girmek, telefonla konuşurken gizlice dinlemek buna örnek olabilir. Çocuklarının sürekli olarak hata yapacağını düşünerek aşırı kontrolcü olmak ve bu kaygıyı yansıtmaları gençte, özgüven duygusunu zedeleyecek ve her daim onaylanma ihtiyacı hissedecektir.
Gencin; özel ilgi alanlarına, istek ve beklentilerine kulak vermek bu dönemde çok önemlidir. Gencin, görüşleri küçümsenmemeli mantıksız gelse bile doğru iletişim diliyle ifade edilmelidir. Çünkü ebeveynin tutum ve davranışı çocuklarının ileride nasıl bir birey olacağı konusunda yakından ilgilidir.
Konuşurken eleştirel bir dil kullanılmamalıdır. Örneğin; ‘’sen’’ dili kullanılmamalıdır. Sen saygısızsın, sen dağınıksın, sen kabasın vb. ifadeler etiketlemeye yöneliktir. Oysaki, empati kurmak tüm ilişkilerin en temel anahtarıdır.
Ergenlik döneminde dikkat edilmesi gerekenler
Bu dönemde özellikle, akranlarının yanında ebeveynlerinin öpme, sarılma gibi sevgi gösterilerinden utanırlar. Çünkü bu çocukluk döneminde olması gereken bir davranıştır. Burada ebeveynlere düşen görev saygı ile yaklaşmaları ve zorlayıcı olmamalarıdır. Sevgilerini sözcüklerle, onları dinleyerek, anlamaya çalışarak, ortak zaman dilimlerini arttırarak çocuklarına sevgilerini gösterebilirler.
Ergenlik dönemi oldukça kritik bir dönemdir. Bu dönemi kritik yapan şey, çocukluktan gençliğe doğru geçerken kendini bulma mücadelesi, hayatı sorgulama vb durumlardır. Bireysel olmaya çalışırken bir yandan da yalnız olmaktan, anlaşılmamaktan yakınırlar.
Tüm bunların yanı sıra; gelecek kaygısı, okul başarısı, akran iletişiminde ön planda olmak, karşı cinse kendini gösterme çabası, popüler olma, duygu geçişlerinin ani ve yoğun olmasına neden olabilir. Ve bunu dengelemekte zorlanabilirler. Bu nedenle hata yapma oranları yüksektir.
Ebeveynlere öneri niteliğinde, soğukkanlılıklarını koruyarak, benlik gelişimlerini zarar vermeden, gerçekçi, açık, güvenilir, dengeli bir iletişim kurmaları olacaktır