Doğum izni, birçok çeşitte karşımıza çıkmakta.
- Ücretsiz izin,
- Süt izni,
- Yarım çalışma hakkı,
- Kısmi çalışma hakkı,
Olarak sayılabilmektedir. Ücretsiz izin açısından ise kadın çalışan dilerse, kanuni ücretli izni bitiminde ücretsiz izne ayrılabilecektir. Çalışan dilerse ücretli izni bittikten sonra 6 aya kadar ücretsiz izne ayrılabilir. Bu izinde, işverenin herhangi bir rızasının alınması yoluna gidilmesi gerekmez. Çünkü ücretsiz iznin hukuki dayanağı da İş Kanunu’dur. Eğer ki işveren, ücretsiz izin açısından sorun çıkarıyor ve izni vermekte direniyorsa çalışanın derhal Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na şikayette bulunması yararına olacaktır.
Süt izni, doğum nedeniyle verilen izin kapsamında, doğum yapmış olan çalışana günde 1.5 saat olacak şekilde izin verilmesini amaçlamaktadır. Verilen bu sürenin, günün hangi zaman diliminde kullanılacağını belirleyecek kişi ise çalışanın kendisidir. Süt izni, günlük çalışma sürelerine dahil edilir ve çocuk 1 yaşını doldurduğu andan itibaren geçerliliğini yitirir. Süt izni sadece aktif çalışılan süreler içerisinde kullanılmaktadır.
Doğum izni kapsamında ele alınacak bir diğer izin ise yarım çalışma hakkıdır. Doğum sonrasında; çocuğun bakımı, gözetimi ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması açısından anneye birtakım haklar verilmiştir. Bu haklar arasında ise yarım çalışma hakkı bulunmaktadır. Buna göre çalışan dilerse, haftanın yarısında ücretsiz izne ayrılabilecektir. Yarım çalışma hakkını kısmı olarak kullandıktan sonra tam çalışma haline geri dönmesi halinde ise çocuğu, eğer 1 yaşını doldurmamışsa süt izni hakkı da devam edecektir.
Doğum izni konusunda ele alınması gereken son hak ise kısmi çalışma hakkıdır. Anne ve baba, çocuk ilköğretim çağına geldiği zaman, okula başlayacağı tarihi takip eden aybaşına kadar kısmi çalışma talep etme hakkına sahiptir. Bu hakkın da diğer haklarda olduğu gibi kanuni dayanağı İş Kanunu’dur. Kısmi çalışma hakkı bir çocuk için yalnızca bir defa kullanılabilecektir. çalışan, hakkını kullanmadan 1 ay önce bunu işverene bildirmekle yükümlüdür. Kısmi çalışma hakkında son ve en önemli nokta ise çocuğun anne ya da babasından birisi çalışıyorsa, çalışan ebeveyni bu haktan yararlanamayacaktır.
Doğum İzni Süresi
Doğum izni süresi konusuna açıklık getiren kanun maddesi İş Kanunu madde 55/B’dir. Buna göre gebe olan çalışanın; doğumdan önce ve doğumdan sonra çalıştırılmadığı süreler hesaplanırken, sanki çalışmış gibi hesaplanacak ve yıllık izin zamanı buna göre tayin edilecektir. Ücretli izinler için kanun maddesi uyarınca durum böyledir. Ancak yukarıda belirttiğimiz, çalışanın inisiyatifinde olan ücretsiz izinler ise yıllık çalışma izninin hesabında dikkate alınmayacaktır.
Doğum İzni Parası
Doğum izni parası, aslında bir nevi iş göremezlik ödemesidir. İş hayatında aktif olarak çalışan kadınlar, doğum yaptıkları zaman raporlu olarak gözükmektedirler. Bu sebeple de SGK yeni anne çalışanlara, kazandıkları ücretin 2/3’ünü analık geçici iş göremezliği adı altında çalışmadıkları halde ödemektedir. Gebe olan çalışanlar doğumdan 3 hafta önce bu ödemeyi almaya başlamaktadırlar. Ancak bu izin parasını alabilmek için bir şart bulunmaktadır. Şarta göre çalışanın, doğum yapmadan önceki yıl içerisinde 90 gün boyunca sigorta priminin ödenmiş olması gerekmektedir.
Erken Doğum Durumunda Doğum İzni
Doğum izni açısında erken doğum durumunda ne gibi bir yolun izleneceği de düzenleme altına alınmıştır. Buna göre, doğum öncesinde kullanılması gereken ancak erken doğum nedeniyle kullanılamayan doğum öncesi analık izin süreleri, doğumdan sonra kullanılacak izin sürelerinin üzerine eklenmek sureti ile kullanılabilecektir. Örnek verecek olursak; doğum öncesinde 8 haftalık kullanabileceği izni dahilinde işten ayrılan kadın çalışan, izninin 2. Haftasında erken doğum yapacak olursa, kalan 6 haftalık izin doğum sonrası kullanacağı izne ilave edilecektir.
Doğum İzninin Verilmemesi
Doğum izni verilirken asıl amaçlanan, aile kurmanın desteklenmesidir. Aile, hem örf ve adetimizde hem de hukuk sistemimizde korunan ve önem verilen bir kurumdur. Hatta sadece Türk hukuk sistemi içerisinde değil Avrupa İnsan Hakları bakımında da önem arz etmektedir. Çalışan kadınların da gebelik aylarında gereken izinden yararlanmalarının temelini de Anayasa oluşturmaktadır. Buna göre işveren, kendisinden bu sebeple izin talep edildiği anda bu talebi yerine getirmelidir. Gebelik sebebi ile izin talep edilmesi, işverenin haklı nedenle feshi sebebi sayılmamakta aksine Anayasa ve ilgili kanunlarla korunan yasal bir hak olmaktadır.
Doğum izni nedeniyle kadın çalışanın işten çıkarılması, İş Kanunu madde 18’de çok açık ve kesin çizgilerle düzenleme altına alınmıştır. Buna göre, çalışanın kanundan doğan izin hakkı nedeniyle hizmet akdi sonlandırılamaz. Eğer ki işveren bu saik ile hizmet akdini feshedecek olursa çalışan, tazminat davası açmak sureti ile haklarını işverenden isteyebilecektir. Aynı zamanda bu durum çalışan açısından ise haklı nedenle fesih hakkının kullanılmasını gündeme getirebilecektir.