Çalışan anne olmak günümüz koşullarında hiç de kolay değil. İşin getirdiği sorumlulukları üstlenmek, iyi bir anne, eş, evlat ve arkadaş olabilmek, buna ek olarak ev düzenini layıkıyla yerine getirmek, çalışan annelerin gündelik hayatlarının doğal bir parçası. Bu zorlu mücadele, beraberinde yalnızca stres, yetersizlik ve suçluluk duygusunu getirmiyor, aynı zamanda bazı sağlık sorunlarına da sebep olabiliyor.
Hiç kimse mükemmel değildir. Sınırlarınız olduğunu kabul edin, üzerinize ekstra yük almayın, gerekirse hayır demekten kaçınmayın. Aile içinde sorumluluk paylaşımı yapın.
Eşinizden, diğer aile üyelerinizden, arkadaşlarınızdan gerektiğinde destek istemekten kaçınmayın. Destek isteğinizi açık ve net bir dille ifade edin. Karşınızdaki kişiden aklınızı okumasını beklemeyin.
Aylık bir aile takvimi hazırlayın. Bu takvime çocuğunuz veya aileniz için kritik tarihleri (faaliyetler, doğum günleri, doktor randevuları vb.) not edin. Bu şekilde, zamanınızı daha etkin programlayabilir ve hazırlıklarınızı önceden yapabilirsiniz.
Bir çocuğa bebeklikten itibaren “ben değerliyim, ihtiyacım olduğunda annem-babam benim yanımda” duygusunu kazandırmak ve koşulsuz bir sevgi sunmak ona verilebilecek en büyük hediyedir. Bunun için çocuğunuzla 24 saat birlikte olmanız gerekli değildir. Önemli olan çocuğunuzla beraberken, bu zamanı ne kadar etkin geçirdiğinizdir.
Çocuğunuzla birlikteyken ona odaklanın. TV, cep telefonu gibi dikkatinizi bölebilecek unsurlardan uzak durun. Zamanınızın sınırlı olduğu durumlarda, örneğin yemek pişirmeniz gerektiğinde işinizi yaparken çocuğunuz ile sohbet edin ya da ondan yaşına uygun küçük destekler isteyin.
Her hafta ailecek zaman geçirebileceğiniz ve aile bağlarınızı güçlendirebileceğiniz ortak bir zaman dilimi yaratın. Örneğin, beraber sinemaya gidebilir, kutu oyunları oynayabilir, yürüyüşe çıkabilirsiniz. Önemli olan bu aktiviteyi düzenli olarak yapmak ve birlikte geçireceğiniz anların keyfini çıkartmaktır.
Çalışan anne olmanın getirdiği suçluluk duygusuyla, çocuğunuzun her istediğini yapmanın, hayır dememenin, sınır koymamanın gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğini unutmayın.
Günde en az 10-15 dakika kendinize zaman ayırın. Sağlıklı beslenmenin, uyku düzeninize dikkat etmenin, spor, yürüyüş veya bir hobi sahibi olmanın strese karşı toleransınızı artırdığını unutmayın. Eşinizle, arkadaşlarınızla, diğer aile üyelerinizle baş başa zaman geçirin. Unutmayın, kendinize zaman ayırır, nefes alacak molalar yaratırsanız, aile ilişkileriniz güçlenir. Çocuğunuza karşı çok daha sabırlı ve tutarlı davranabilir, ihtiyaçlarını daha rahat anlayıp karşılayabilir ve onun için çok daha iyi bir rol model olabilirsiniz.