Bebeklerin bakımı için ebeveynlerin eşit miktarda zaman ve çaba harcamaları; bebeğin ve ebeveynlerin psikolojileri ve bebeğin sağlıklı gelişimi için oldukça önemlidir.
Her ebeveyn üzerine düşeni yerine getirir ve gereken çabayı gösterirse, aile içinde huzur daha kolay sağlanacaktır. Bu anlamda konuya babanın evde anneye yardım etmesi değil de iş yükünü paylaşması şeklinde bakmak daha doğru olabilir.
Örneğin baba bebeğine banyo yaptırırken, anne akşam yemeğini hazırlayabilir, anne bebekle oynarken, baba bulaşıkları makineye koyabilir. Bir ebeveyn bebeğine hikâye okurken, diğeri ertesi gün okula götüreceği öğle yemeğini hazırlayabilir. Bebeğinizle ilgili tüm sorumlulukları paylaşmak daha adil olur ve bu bahsedilen görevlerle birlikte alışveriş, yemek pişirme, ev işleri ve çalışma gibi sorumlulukları tek bir ebeveynin üstlenmesi doğru olmaz. Hatta bunu kolaylaştırmak için bazı ev işlerini yapmayı eğlenceli hale getirebilirsiniz. Bebeğiniz büyümeye başladığında yaptığınız işi izlemesine izin verebilirsiniz. Çünkü, sebzeleri yerleştirmek ya da bulaşıkları düzenlemek gibi sıkıcı işler bebekler için izlemesi ilginç eylemler olabilir.
Bebek Bakımında Babanın Rolü
Bazı bebekler ilk yaş günlerinden sonra dahi geceleri sık sık uyanır ve gün içinde de devamlı olarak yanlarında birilerini isterler. Bazı anneler de bir süre sonra normal olarak desteğe ihtiyaç duyabilirler. Özellikle de bebeğin geceleri emzirilme ihtiyacı ile ilgili ebeveynler arası bir uyku paylaşımı yapmak zorunlu hale gelir. Bu durumun çözümü için başlangıç olarak anne ve baba gece uyanık kalacakları saatleri bölüşebilir veya birer gün ara ile geceleri bebeklerinin bakımını üstlenebilirler. Söz konusu emzirme ise, babanın uyanık olacağı gün veya saatler için anneler bebekleri için sütünü sağıp güvenli bir şekilde muhafaza ederek babanın bebeğe vermesi için saklayabilirler. Bu durum ilk başta babalar için zor olabilir çünkü bebekler geceleri uyandığında annelerinin onu uyutmasına alışık olabilirler. Ancak geç olmadan anne-baba bakım dengesini sağlayabilirseniz, bebeğiniz babası ile de huzurlu şekilde uyuyabilecektir. Zamanla babasının da onu beslemesine ve uyutmasına alışır ve ağlamaları azalır. Bu uyum ve alışma süreci, babalar ve bebeklerinin bağ kurması için de müthiş bir deneyimdir.
Bebeklerin bakımı için ebeveynlerin eşit miktarda zaman ve çaba harcamaları; bebeğin ve ebeveynlerin psikolojileri ve bebeğin sağlıklı gelişimi için oldukça önemlidir. Her ebeveyn üzerine düşeni yerine getirir ve gereken çabayı gösterirse, aile içinde huzur daha kolay sağlanacaktır. Bu anlamda konuya babanın evde anneye yardım etmesi değil de iş yükünü paylaşması şeklinde bakmak daha doğru olabilir.
Örneğin baba bebeğine banyo yaptırırken, anne akşam yemeğini hazırlayabilir, anne bebekle oynarken, baba bulaşıkları makineye koyabilir. Bir ebeveyn bebeğine hikâye okurken, diğeri ertesi gün okula götüreceği öğle yemeğini hazırlayabilir. Bebeğinizle ilgili tüm sorumlulukları paylaşmak daha adil olur ve bu bahsedilen görevlerle birlikte alışveriş, yemek pişirme, ev işleri ve çalışma gibi sorumlulukları tek bir ebeveynin üstlenmesi doğru olmaz. Hatta bunu kolaylaştırmak için bazı ev işlerini yapmayı eğlenceli hale getirebilirsiniz. Bebeğiniz büyümeye başladığında yaptığınız işi izlemesine izin verebilirsiniz. Çünkü, sebzeleri yerleştirmek ya da bulaşıkları düzenlemek gibi sıkıcı işler bebekler için izlemesi ilginç eylemler olabilir.
Aile planlaması
Hayattaki birçok aktivite, planlanarak yapıldığında daha kolaydır ve çalışan ebeveynlerin çocuklarıyla dolu vakitlerini değerlendirmenin harika bir yoludur. Bunun için birkaç öneriye göz atalım:
Bir rutin edinin.
Bebeğinizi ne zaman besleyeceğinizi, ne zaman uyutacağınızı, ne zaman oyun oynayacağınızı ve ne zaman parka çıkacağınızı belirleyerek bunu bir rutine oturtursanız, ebeveynlerin her ikisi de görevleri daha kolay şekilde yerine getirebilir.
Günlük görevleri ve işleri olabildiğince basit tutun.
Nerede olursa olsun zaman açısından etkili olan kestirmeleri kullanın. Örneğin, internet bankacılığı ve internetten alışveriş ile kuyrukta harcayacağınız zamanı kazanabilirsiniz. Böylelikle her iki ebeveyn de bebeğiyle yeteri kadar ilgilenebilir.
Bir sonraki günün hazırlığı için her akşam birkaç dakika harcayın.
Bebeğinizin kıyafetlerini düzenleyin, akşam yemeğini hazırlayın, yemek için gerekli malzemelerin evde bulunduğundan emin olun ve ertesi gün işe giderken giyeceklerinizi akşamdan düşünün.
Fiziksel temas kurması konusunda eşinizi cesaretlendirin
Ten tene temas, bir bebeğin ilk ihtiyacıdır. Doğduktan sonraki ilk haftalarda da en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri kucaklanmaktır. Son yıllarda ülkemizde de ten temasının önemi anlaşılıyor ve yeni doğan bebekler, hemen annelerinin göğsüne bırakılıyorlar. Doğumdan hemen sonra kurulan bu fiziksel bağın anne-bebek bağlanması için çok önemli olduğunu gösteren birçok kanıt var. Aslında babalar da çocuklarıyla bağ kurmak için ten temasına ihtiyaç duyarlar. Birçok araştırmanın sonucu gösteriyor ki, babalar bebekleriyle fiziksel ve tensel temas kurduklarında, bebekler daha az ağlıyor ve sakinleştirilmeleri kolaylaşıyor. Aynı zamanda bu temas, babalarda bağlanma hormonu olarak bilinen oksitosinin daha fazla salgılanmasına, daha az strese ve hatta anneyle daha iyi bir ilişkiye de sebep oluyor. Doğumdan hemen sonra eşiniz de bebeği çıplak göğsünde bir süre tutabilir. İlk haftalarda bu temasın sık sık tekrarlanması hem bebeği rahatlatır, hem de babanın bebeğiyle bağ kurmasını kolaylaştırır.
Eşinizi günlük rutininizin bir parçası haline getirin
Bazen babalar ne yapacaklarını bilemezler! Beraber hangi görevleri paylaşabileceğinizi konuşmak, onlara da yardımcı olmanızı sağlar. Babaların, bez değiştirmek, yemek hazırlamak gibi günlük aktivitelere dahil olması, bu rutinleri gözlemleyen çocukların beyin gelişimine katkı sağlıyor ve ileride problemlerini çözmelerine yardımcı oluyor. İlk günden itibaren eşinizin yapabileceklerini belirleyin. Bu ister banyo yaptırmak olsun, ister çamaşır yıkamak ya da çocuklara şarkı söylemek olsun… Belirli bir görev paylaşımı yapmak sizin işinizi kolaylaştıracağı gibi, eşinizin de katılımını kolaylaştıracaktır.Beslenme rutinlerine bile eşinizi dahil edebilirsiniz. Emzirdikten sonra bebeğinizi eşinize verin ve onun kollarında uyuyakalsın. Eğer hem emziriyor hem de biberonla besliyorsanız, biberon içeren kısımları mümkün oldukça eşinize bırakın. Eşiniz çalışıyorsa bile, en azından haftasonları çocuğu o beslesin. Hiç olmazsa, gaz çıkartma konusunda uzmanlaşabilirler!
Her şeye karışmayın
Eşiniz bebeği beslerken, anaç içgüdüleriniz konusunda dikkatli olun. “Çenesini sil çocuğun” gibi basit uyarılarda bulunmanıza gerek yok. Bırakın kendisi görsün ve yapsın. Hatta bazen çocuğu ona bırakın ve çıkıp biraz dolaşın. Bebek bakımıyla ilgili her şeye müdahale etmek, ‘bu işi sadece ben biliyorum ve sen sadece bir yardımcısın’ mesajı vererek eşinizin bir baba olarak sorumluluk almasını engelleyecek. Hem bir terapistin dediği gibi: “Çık dışarı! Arkadaşlarınla görüş! Bebeğin ölmeyecek! Eşin de gerizekalı değil!” Çok haklı; bebeğin bezini değiştirmek için doktora yapmaya gerek yok. Uzmanlaşmak için 9000bez falan değiştiriyıorsunuz, ama olsun! Eşinizi uyarmanız gerektiğini düşündüğünüz anlarda hemen kendinizi şunu sorun “yanlış mı yapıyor yoksa kendi bildiği gibi mi yapıyor?” Belki daha iyi bir yöntem bulmuş olabilir.